Ankara, Gazi, Fırat ve Bingöl Üniversitelerinin Destekleriyle Munzur Üniversitesinde Çalıştay Düzenlendi

Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesinin destekleriyle Munzur Üniversitesi ev sahipliğinde, “İklim Değişikliği Tehdidindeki Biyoçeşitlilik ve Sürdürülebilirlik Riski Çalıştayı” düzenlendi.

Munzur Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen çalıştay, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, açış konuşmalarıyla başladı.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Tunceli’de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek, konuşmasına başladı. Tunceli’nin, nüfus olarak küçük olsa da Türkiye’nin önemli illerinden biri olduğunu aktaran Ünüvar, “Devletimizin ‘her ilimizde bir üniversite’ politikası çerçevesinde kurduğu önemli bir üniversitedeyiz” dedi.

Ünüvar, Ankara Üniversitesinin Anadolu’nun farklı yörelerinde konuşlanmış ve büyük bir çaba içerisinde eğitim, araştırma, topluma katkı, uluslararasılaşma faaliyeti içerisinde olan üniversitelerle omuz omuza iş birliğine gitmeyi kendisi için görev bildiğini kaydetti.

“Mottomuz ‘Devletin Fikir Mutfağı’”

Ankara Üniversitesinin Türkiye’nin Cumhuriyet döneminde kanunla kurulan ilk üniversitesi olduğunu belirten Ünüvar, şöyle devam etti:

“Bizim mottomuz ‘devletin fikir mutfağı’. Devletimizin icra kabiliyeti olan bütün kurumlarına güçlü akademik yapısıyla fikirler üretmek ve onların hayata geçmesiyle hem ülkemizin hem milletimizin daha güçlü, daha müreffeh hale gelmesi hem de insanlığa hizmet sunmak. Bizim en temel misyonlarımızdan bir tanesi bu. Ancak, Ankara Üniversitesi olarak kendimize birtakım başka hedefler de koyduk. Bunlardan bir tanesi; herkesin yaptığını herkesten daha iyi yapmak. Bir başkası da hiç kimsenin yapamadığı bir şeyi yapabilmek. Bu konuda gerçekten önemli adımlar atıyoruz. Bir yandan kendi içimizde Nadir Hastalıklar Merkezi kuruyoruz, Girişimsel MR Enstitüsü kuruyoruz, farklı birtakım merkezler kuruyoruz. Bir yandan büyük üniversitelerle iş birliği içiresindeyiz. Örneğin; Gazi Üniversitesinin koordinatörlüğünde ODTÜ ve Ankara Üniversitesinin iştiraki ile NÖROM’u kurduk.”

“Daha Güçlü Akademik Kadroyla Tekrar Geleceğiz”

Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi rektörleri olarak Tunceli’de olduklarına vurgu yapan Ünüvar, “İstiyoruz ki Ankara’daki, Elazığ’daki güçlü araştırma üniversitelerinin desteği Tunceli’de de olsun, Munzur Üniversitesinde de olsun. Asıl amacımız budur. Biz buraya geldik ama tekrar geleceğiz. İnşallah daha güçlü akademik kadroyla geleceğiz. Arzu ediyoruz ki Munzur Üniversitesinin değerli öğrencileri ve kıymetli akademisyenleriyle beraber ortak çalışmalar yapalım ve adımızı beraberce büyütelim. Çünkü hepimiz hep birlikte Türkiye’yiz diyoruz. Bayrağımızı, devletimizi, değerlerimizi en yukarıya taşımak bizim en temel şiarımız” ifadelerini kullandı.

 

“Bu Bir Başlangıç”

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ise, Tunceli’nin hem maddi hem manevi zenginlikler bakımından Türkiye’nin nadide şehirlerinden biri olduğuna işaret etti.

Her üniversitenin bir özgül ağırlığı, her üniversitenin güçlü yönleri bulunduğuna dikkat çeken Yıldız, “Munzur Üniversitesinin de bölgesinde, ülkemizde bir özgül ağırlığı ve güçlü yönleri var. Biz de Munzur Üniversitemizin güçlü yönlerinden istifade etmek, Gazi Üniversitesinin güçlü yönlerinde de Munzur Üniversitemizi istifade ettirmek, karşılıklı bir etkileşim için buradayız. Bu bir başlangıç, inşallah bundan sonraki süreç içerisinde Gazi Üniversitesini, Ankara Üniversitesini kardeş Munzur Üniversitesinde daha çok göreceksiniz” değerlendirmesinde bulundu.

“Munzur Üniversitesi ile Her Türlü İş Birliğine Açığız”

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş da Munzur Üniversitesinde, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Fırat Üniversitesinde tamamlamış ve halihazırda Fırat Üniversitesi ile ortak çalışan çok sayıda akademisyen bulunduğu bilgisini verdi.

O yüzden Munzur Üniversitesini kardeş üniversite olarak gördüklerini dile getiren Göktaş, “Ankara Üniversitesi de Gazi Üniversitesi de Fırat Üniversitesi de bir araştırma üniversitesi. Biz üniversite olarak özellikle mühendislik, sağlık, temel bilimler alanında çok yetkin bir üniversiteyiz. Bu alanlarla ilgili çok gelişmiş laboratuvarlarımız var. Biz halihazırda merkez araştırma laboratuvarını inşa ediyoruz. Yine bizim devam eden bir yazılım ve ar-ge merkezi laboratuvarımız var. Onun da binası bitmek üzere. O da bir örnek olacak. İnşallah o konuda da biz Munzur Üniversitemiz ile iş birliği yapmak isteriz” dedi.

Göktaş, daha önce Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte kurmuş oldukları bir de bitki, doku, kültür laboratuvarı bulunduğuna dikkat çekerek, “O laboratuvarda biz endemik bitkileri, sadece bir yaprağı dahi olsa oradan tohum üreterek tekrar doğaya kazandırıyoruz. O laboratuvar da emrinizde. Bu konuda da iş birliğine açığız. Bundan sonraki süreçte de her zaman Munzur Üniversitesi ile her türlü iş birliğine açık olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye konuştu.

“Eğer Dünyanın Sürdürülebilirlik Riski Çalışılacaksa Merkez Üssü Tunceli’dir, Munzur’dur”

Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker de Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Fırat Üniversitesinin varlığıyla güç bulduklarını dile getirerek, “İş birliğiyle, güç birliğiyle çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Öğrencilerimizin hareketliliği, proje bazlı çalışmalarımız, umut ediyorum ki hayallerimizi gerçekleştirmede çok kısa sürede hedefe ulaşmamızı sağlayacaktır” diye konuştu.

Munzur Üniversitesi olarak, YÖK’ün kendileri için belirlemiş olduğu Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ile ihtisaslaşıp, mükemmeliyet merkezi olmayı hayal ettiklerine dikkat çeken Peker, şöyle devam etti:

“Çalıştayın konusuna ’İklim Değişikliği Tehdidindeki Biyoçeşitlilik ve Sürdürülebilirlik Riski’ dedik. Çünkü bu küresel bir sorun. Bu küresel sorunu ele aldığımızda bu bölge özellikle de Munzur, Tunceli çok büyük bir potansiyele sahip. Eğer dünyanın sürdürülebilirlik riski çalışılacaksa onun merkez üssü Tunceli’dir, Munzur’dur. Diyeceksiniz ki biyoçeşitlilik bu kadar önemli midir? Her şeyde çeşitlilik zenginliktir. Önemli olan o optimizasyonu sağlayabilmektir.”

Açış konuşmalarının ardından bilimsel sunumlara geçildi.

Munzur Üniversitesinden Prof. Dr. Uğur Çakılcıoğlu moderatörlüğünde, Ankara Üniversitesinden Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar, Diş Hekimliği Fakültesi ve Araştırma Dekanı Prof. Dr. Kaan Orhan, yine Munzur Üniversitesinden Doç. Dr. Ebru Yüce Babacan, Doç. Dr. Mehmet Yavuz Paksoy ve Dr. Öğretim Üyesi Ceren Erüst Ünal sunumlarını gerçekleştirdi.

Program sonunda müzik dinletisi sunuldu, anı fotoğrafı çektirildi.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Ankara’dan giden heyette bulunan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ve Araştırma Dekanı Prof. Dr. Kaan Orhan, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Uğur Gökmen ile birlikte Tunceli ve Elazığ’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker’i makamında ziyaret eden heyet, Elazığ’da da Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ve Pertek Kaymakamı Ahmet Coşkun’a ziyarette bulundu. Ünüvar, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Coşkun’a üniversitenin rozetini takdim etti. Heyet, Elazığ’daki temasları sırasında, Şehit Polis Fethi Sekin’in kabrini de ziyaret etti.

 

 

https://x.com/AnkaraUni/status/1746074337948455075?t=1dg3N4XqZZbaAXau7JnyzQ&s=35

Diğer

tümünü görüntüle