Ankara Üniversitesinde “Ermeni Terörü ve Şehit Diplomatlarımız” Konferansı

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde (DTCF) “Ermeni Terörü ve Şehit Diplomatlarımız” konulu konferans düzenlendi.

Kafkas Dilleri ve Kültürleri Bölümü Ermeni Dili ve Kültürü Anabilim Dalı tarafından Muzaffer Göker Salonu’nda düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, programın açılış bölümünde yaptığı konuşmada, Ankara Üniversitesinin, sosyal bilimler alanında çok güçlü tezleri ve akademik kadrosu olan bir üniversite olduğunu belirterek, “Ermeni Dili ve Kültürü Anabilim Dalı da bunlardan bir tanesi. Dolayısıyla sadece biz kültürle değil, aynı zamanda ülkemizin tezleriyle ilgili de konuları gündeme getirmek durumundayız. Bu toplantı tam da bu çerçevede yaptığımız bir toplantı” dedi.

Batı dünyasında bugüne kadar terörle ilgili “iyi-kötü, bizden-sizden” ayrımının hep yapılageldiğini ifade eden Ünüvar, “En kritik ayrım noktalarından bir tanesi de Ermeni örgütler tarafından hunharca katledilen diplomatlarımızdır. Onları maalesef görmezden geliyorlar, yok sayıyorlar. Onlar yok sayınca yok mu oluyor? Hayır, yok olmuyor. Biz onları anmaya devam ediyoruz. Onları gönlümüzde, kalbimizde yaşatmaya devam ediyoruz. Ama bunları da konuşmamız lazım. Akademi dünyasında gündeme getirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

“Gerçeği Görmek İstemiyorlar”

Her yıl nisan ayında farklı ülkelerde parlamentoların Ermeni iddialarıyla ilgili karar alma eğilimine girdiğine dikkat çeken Ünüvar, şunları söyledi:

“Tarihi olaylarda kararı parlamentolar alamaz. Çünkü parlamento oradaki olayların doğruluğunu, yanlışlığını ifade edemez. Burada mutlaka tarihçilerin öne çıkması gerekiyor. Biz hep şunu söyledik; gelin arşivlerimizi inceleyin, orada sözde Ermeni soykırımı diye ifade edilen hadiselerin aslında hiç de öyle olmadığını göreceksiniz ama buna yanaşmıyorlar. Niye yanaşmıyorlar? Çünkü gerçeği görmek istemiyorlar. Ama onlar gözlerini kapatınca gerçekler değişmiyor. Gerçekler gün gibi aşikâr.”

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Kayapınar ise, şehit diplomatların, görevlerini yerine getirirken Türkiye karşıtı terör örgütlerinin hain saldırılarına maruz kaldığını belirterek, “Bu saldırılarda pek çok vatan evladını şehit verdik, hatta bu saldırılarda henüz 12-13 yaşında olan çocuklarımızı bile kaybettik. Bu terörü gerçekleştirenleri bir kez daha şiddetle telin ediyorum. Şehit diplomatlarımızı minnet ve şükranla yâd ediyorum” diye konuştu.

Kafkas Dilleri ve Kültürleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Birsen Karaca da Ermeni terör örgütlerini besleyen kültürel ortam ve siyasi konjonktürün Türkiye’de yapılan bilimsel çalışmaların ilgi odağında olduğunu ve bu ilginin daha uzun süre devam edeceğe benzediğini ifade ederek, “Zira karşımızda önemli bir bölümü hala karanlık olan kocaman bir tablo var” dedi.

Onlarca Türk diplomat ve yakınının Ermeni teröristlerce katledildiğini dile getiren Karaca, “Şehitlerimizin tek suçu Türk olmaktı ve Türkiye’yi temsil etmekti. Bizler o günlerde yaşadıklarımızı hiç unutmadık” ifadelerini kullandı.

Açış konuşmalarının ardından, Avrasya İncelemeleri Merkezi Başkanı Emekli Büyükelçi Alev Kılıç ve Analist Hazel Çağan Elbir tarafından “Ermeni Terörü ve Şehit Diplomatlarımız” konulu konferans verildi. Programa; Büyükelçi Ahmet İdem Akay, Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği (DMEDD) Başkanı Simay Gümrükçü ve dernek üyeleri, şehit diplomatların yakınları, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.

 

 

Diğer

tümünü görüntüle