Ankara Üniversitesinden Öğrencilerine Vefa

Geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle babasının kayıt dondurma teklifini “Gerekirse okulumda ölürüm” diyerek geri çeviren öğretmen adayı Ceren Yıldırım’ın adı, çok sevdiği fakültesinde yaşayacak.

 

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği 4. sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Ceren Yıldırım, yaşadığı kalp rahatsızlığı nedeniyle bir süre önce ameliyat oldu. Pandemi döneminde okulundan uzak kalan genç kız, yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte çok özlediği okuluna geri dönmek istedi. Ailesinin kayıt dondurma teklifini, “Gerekirse okulumda ölürüm” diyerek geri çevirdi. Ceren Yıldırım, 22 Ekim 2021 tarihinde, çok sevdiği okulunun kapısında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Bu yıl mezun olup, öğretmenliğe ilk adımı atmaya hazırlanan Ceren Yıldırım’ın ani vefatı tüm üniversiteyi yasa boğdu.

 

Öğretmenlik En Büyük Hayaliydi

Öğretmenlik hayalini yaşayamadan hayata veda eden Ceren Yıldırım’ın anısının yaşatılması için, üzerinde fotoğrafı bulunan ve bilgilerinin yazılı olduğu bir plaka hazırlandı. Plaka, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, ailesi, arkadaşları ve hocalarının katılımıyla gerçekleştirilen bir törenle okul öncesi eğitiminin verildiği Erken Çocukluk Gelişimi ve Eğitimi Salonu’nun kapısına asıldı.

Duygu yüklü anların yaşandığı törende, anne Dilek ve baba Sadettin Yıldırım ile arkadaşları ve hocaları gözyaşlarına hâkim olamadı.

 

Okulunu Çok Seviyordu

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, yaptığı konuşmada, Öğretmenler Günü’nde öğretmen adayı Ceren’in anısını yaşatmak için bir araya geldiklerini ifade etti. Ceren’in okulunu çok seven bir öğrenci olduğunu dile getiren Ünüvar, “Babası Sadettin Bey bahsetti. Ceren’in kalp rahatsızlığı var ve ameliyat oluyor. Ailesi, rahatsızlığından dolayı okul kaydını dondurmayı teklif ediyor. Ancak Ceren, ‘Gerekirse okulumda ölürüm’ diyerek bu teklifi reddediyor. Ve 22 Ekim’de çok sevdiği okulunun önünde yaşamını yitiriyor. Ceren kardeşimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum” dedi.

Ünüvar, Ankara Üniversitesinin kurumsal yönü çok güçlü bir eğitim kurumu olduğuna dikkati çekerek, “Ankara Üniversitesi için bütün mensupları çok değerlidir. Ceren de bizim için çok değerliydi. Onun hatırası artık çok sevdiği okulunda yaşayacak” ifadelerini kullandı

Baba Sadettin ve anne Dilek Yıldırım da kızlarının adının öğrenim gördüğü okulda yaşatılmasına öncülük eden herkese teşekkür etti.

Duygu dolu anların yaşandığı törende, Ceren Yıldırım’ın ilkokul öğrencisi kuzeni Muhammet Emin Buğday da Öğretmenler Günü ile ilgili şiir okudu.

Daha sonra, Rektör Ünüvar, Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş ve aile fertleri tarafından, salonun girişine asılan plakanın açılışı gerçekleştirildi.

 

DTCF’de de Aynı Hüzün

Öğretmenler Günü’nde bir başka hüzünlü tören ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde (DTCF) yaşandı. Ceren Yıldırım ile aynı gün, ani gelişen bağırsak düğümlenmesi sonucu vefat eden Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Anabilim Dalı 4. Sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Mehmet Gür’ün adı da fakültesinde bir dersliğe verildi.

 

Anne ve Babasını Depremde Kaybetti

Henüz 2 yaşındayken, Gölcük’te Marmara depremini yaşayan Mehmet’in acı dolu hayat hikayesi, programa katılanları bir kez daha üzdü. 17 Ağustos depreminde, yaşadıkları apartmanın yıkılması sonucu anne ve babasını kaybetti. Enkazdan sağ çıkarılan Mehmet’i öğretmen olan halası Dilek Kaçar büyüttü. Çok başarılı bir öğrenci olan Mehmet, ani bir rahatsızlık sonucu 22 Ekim’de hayata veda etti.

Mehmet için “Allah anne ve babasıyla cennetinde buluştursun” diye dua eden Rektör Ünüvar, “Ölüm Allah’ın takdiri. Ancak, öğrencimizin hatırasını yaşatmak da bizim görevimiz. Bugün arkadaşları burada, hocaları burada, ailesi burada. Onun ismini artık sadece kalplerimizde değil, aynı zamanda DTCF’nin duvarlarında ve tarihinde de yaşatacağız” dedi.

Mehmet Gür’ü büyüten halası Dilek Kaçar’ın eşi Turgut Kaçar da “17 Ağustos depreminde bir bloktan sadece Mehmet sağ çıkmıştı. O zaman henüz 2 yaşındaydı. Aradan 22 yıl geçtikten sonra kader, onu anne ve babasının yanına götürdü. Mehmet çok akıllı bir çocuktu. 4 yaşında okumayı öğrendi. 2 dil biliyordu. Çok araştırmacıydı, çok okurdu. Bizim akıl hocamızdı. Hepimiz için büyük bir kayıp oldu. Onun boşluğunu nasıl dolduracağımızı bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kuzenleri Duygu ve Onur Kaçar ile arkadaşları ve hocalarının da katıldığı törende, konuşmalar sonrası Mehmet Gür’ün adının yazılı olduğu plakanın açılışı yapıldı.

 

 

 

 

 

Diğer

tümünü görüntüle