Magnesia Antik Kenti
...

Vitruvius'un (III 2. 6) kitabında mimar Hermogenes'e ait olduğunu yazdığı pseudodipteros planlı Artemis tapınağının Magnesia'da oluşu bu kenti bulmaya ve araştırmaya yönelik çalışmaların başlatılmalarının en büyük nedenidir. 18. yy.da Güzelhisar'ın (Tralleis’in), 1757’de ise Herakleia’nın Magnesia olduğu varsayılmıştır. 1800’de W. M. Leake kenti ziyaret eder, Magnesia’yı doğru olarak tanımlar ve Artemistapınağının da ilk kez planını çizer. Daha sonra Hamilton, Leake’e dayanarak kenti ikinci kez tanımlayacaktır. 1817–1821 arasında J. N. Huyot’nun, Donaldson Dedreux ile birlikte çizdiği planlar bugün Paris’te Biblothéque Nationale'de olup, bir iki resim dışında yayınlanmamıştır. 1830’da Michaud et Poujoulat kalıntıların geniş tanımını yaparlar. 1838’de Raoul-Rochette’nin İnek Pazarı ziyareti için ferman aldığını biliyoruz. 1842 Eylül - 1843 Nisan arasında Ch. Texier, F. de Clarac, J. Clerget (mimar) ve C. Boulanger (ressam) Artemis tapınağında kazılar yaparlar. Kazılara arazinin bataklık oluşu ve su seviyesinin yüksek oluşu nedeniyle son verilir. Tapınağın frizlerinden toplam uzunlukları yaklaşık 40 m. yi bulan 41 blok ve parçaları ile bazı mimari elemanların Paris, Louvre Müzesine götürülür. Ne bu son çalışmaların sonuçları bilim dünyasına duyurulmuş, ne de kazıya katılan mimar Clerget'in bugün "Bibliothéque des Ecoles des Beaux-Arts" da korunan çizimleri yayınlanmıştır. Bu çalışmaları yalnız Clarac'ın yayınladığı birkaç çizimden tanıyoruz. Daha sonra Raoul Rochette, bu çizimlere dayanarak Leake'in planını düzeltecek ve yeni gözlemlerini açıklayacaktır. 1872-1873’de O. Rayet ve A. Thomas Batı Anadolu'da incelemeler yaptılar ve Magnesia tarihi hakkında en kapsamlı yayını gerçekleştirdiler. 1887’de F. Winter ve W. Judeich'ın verdikleri bilgi üzerine İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Osman Hamdi Bey Artemision’un geriye kalan yaklaşık 20 m uzunluğundaki friz bloklarını ve parçalarını İstanbul’a aldırttı. 


1890 sonbaharında Atina, Alman Arkeoloji Enstitüsü küçük bir kazı düzenlemek amacıyla O. Kern'i görevlendirir ve onunla birlikte F. F. H. von Gaertringen de Magnesia'ya gelir. 01. 12. 1890 da Artemision'un arkasında başlatılan kazı sonunda Berlin Müzeleri, ertesi yıldan itibaren Magnesia'da sürekli kazılara başlama kararı alır. Bu kazılara başlamadan von Gaertringen 1890 kışından Temmuz ayına kadar tiyatronun kazısını gerçekleştirecektir. 01. 03. 1891 de Berlin Müzeleri adına C. Humann'ın başkanlığında kazılara başlanır. O. Kern ve R. Heyne'nin katıldığı kazılar 1893 yılının temmuz ayı sonuna kadar devam eder. Temmuz ayı ile Eylül ayı arasında aşırı sıcaklar ve susuzluktan; Aralık ayı sonundan, Mart ayına kadar kış yağmurları ve su baskınları nedeniyle ara verilen kazılarda 01. 12. 1890 tarihinden 22. Temmuz 1893 e kadar geçen toplam 33 ay içinde tam 21 ay (630 Gün) çalışılmıştır. 


Bilim dünyasına yansıtılmayan bir iki küçük kazıdan sonra sürekli bilimsel kazıların ilk yılı 1984 yılında Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nün başkanlığında yapılmıştır. Magnesia kazısı, 1985 yılından bu yana Bakanlar Kurulu’nun 01.08.1985 tarih ve 85/98757 sayılı kararı ile Prof. Dr. Orhan Bingöl başkanlığı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı adına, Ankara Üniversitesi tarafından yürütülmektedir. 

Özellikle Tekinköy çocuklarına kültür varlıklarını, Magnesia örneğiyle sevdirmek, tanıtmak ve sahip çıkmalarını sağlamak amacıyla 1996 yılından bu yana Işık Bingöl tarafından çocuk şenlikleri yapılmaktadır. 1998 yılından bu yana da bu şenliklerdeki resim yarışmaları Ressam ve Resim Öğretmeni Cemal Bingöl anısına düzenlenmektedir.
Çalışmalar, kazıların dışında, ören yeri ve gezi parkuru düzenlemeleri, koruma önlemleri, onarım, restorasyon uygulamalarını da içermektedir. Ören yerine yeni bir depo ile bazı mimari elemanların koruma altına alındığı bir sundurma kazandırılmıştır. Ayrıca alana yapıları açıklayıcı bilgilerle, plan ve restitüsyon önerilerini içeren panolar yerleştirilmiştir. Ören yerindeki yeni bir “Giriş ünitesi“ ve okaliptüs ağaçlarının gölgelendirdiği bahçesi ve otoparkıyla, tuvalet, satış birimi ve çay ocağı gibi mekânları kapsayan bir hizmet ünitesiyle, ziyaretçilere yönelik gereksinimler de karşılanmaktadır. Magnesia’yı ziyaret 1989 yılından bu yana ücretlidir.​