DSÖ ile Ankara Üniversitesi, Halk Sağlığı Kapasitesini Güçlendirmeye Yönelik İş Birliği Protokolü İmzaladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü arasında, “Yeni Nesil Dizileme ve Veri Analizi Kursu” düzenlenmesine ilişkin iş birliği protokolü imzalandı. Türkiye’de halk sağlığı iş gücünü güçlendirmek amacıyla Biyoteknoloji Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleştirilecek kurs, 11 Eylül’de başlayacak ve 10 gün sürecek.

DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, Rektörlük Senato Salonu’ndaki imza töreninde, genomik sürveyans konusunda halk sağlığı eğitimini desteklemek amacıyla DSÖ ile Ankara Üniversitesi arasında önemli bir iş birliği protokolü imzalayacaklarını ifade etti.

Avrupa Birliği tarafından kapsamlı şekilde finanse edilen ‘COVID-19 ile Mücadelede Ulusal Kapasitenin Geliştirilmesi’ projesi aracılığıyla bu eğitimin gerçekleştirildiğini aktaran Berdyklychev, projenin ana hedeflerinden birinin Türkiye’nin halk sağlığı iş gücünü güçlendirmek ve güçlü genomik sürveyans için gerekli becerilerle donatmak olduğunu vurguladı.

Bunu başarmak adına Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi tarafından, yüksek tehdit oluşturan patojenlere yönelik genom dizilimi, biyoenformatik ve moleküler epidemiyolojiyi de kapsayan çok geniş ölçekli bir eğitim programı hazırlandığını belirten Berdyklychev, “Söz konusu eğitim programı yüksek kalite standartlarını sağlamak amacıyla Avrupa bölgesindeki uluslararası uzmanların katkılarıyla gerçekleştirildi. 2022-2023 döneminde önemli ilerlemeler kaydettik hep birlikte. 40’tan fazla ulusal referans laboratuvarı personeli 10 günlük yoğun bir ileri düzey programa tabi tutulurken, 150’den fazla kişi de 3 günlük temel bir eğitime katıldı. Bu başarılar sağlık çalışanlarımızın yeteneklerini artırdı. Kritik teknik alanlarda bu başarılar ortaya kondu” ifadelerini kullandı.

“İmzalanan Protokol Ortak Kararlılığın Göstergesi”

Halk sağlığında sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunun altını çizen Berdyklychev, “Eğitim programının sürdürülebilirliğini oluşturmak ve bu becerilere sahip daha sürdürülebilir bir halk sağlığı camiası, portföyü oluşturmak için DSÖ, bu eğitim programını müfredatlarına entegre etmek amacıyla Türkiye’deki üniversitelerle iş birliği yapmakta. Vizyonumuz, üniversite personelinin söz konusu materyalleri kendi özel ihtiyaçlarına ve bağlamlarına göre uyarlaması. Bu önemli bir vizyon” diye konuştu.

DSÖ ile Ankara Üniversitesi arasındaki iş birliğinin önemli bir kilometre taşı olacağını da dile getiren Berdyklychev, söz konusu ortaklığın amacının, Türkiye’de halk sağlığı konusunda gelişen zorluklarla başa çıkmaya hazır, istikrarlı, vasıflı bir uzmanlık birikimi oluşturmak olduğunu vurguladı.

Berdyklychev, imzalanan protokolün, halk sağlığı kapasitesini güçlendirme ve bulaşıcı hastalıkların yol açtığı zorluklara etkili bir şekilde yanıt verme yönündeki ortak kararlılığı da gösterdiğini kaydetti.

“Protokolle Önemli Bir Adım Atmış Olacağız”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da sağlığın, önemi her zaman çok yakından hissedilen bir alan olduğunu vurguladı.

Pandemi, deprem, sel, felaket ve her türlü acil durumun aslında sağlığın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğinin altını çizen Ünüvar, “Şüphesiz sağlık sadece acil durumlarla alakalı bir husus değil. Özellikle kronik hastalıklar hususu da insan yaşamının her geçen gün arttığı bir dönemde hep karşımıza çıkıyor. İnsan yaşamı arttıkça insanlar daha kaliteli bir yaşam beklentisi içerisine giriyorlar. İnsan yaşamı süresi arttıkça birtakım kronik hastalık yükleri de karşımıza sıklıkla çıkıyor” dedi.

Kronik hastalıkların başında da kanserin geldiğini ifade eden Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kanserle mücadele, bütün dünyanın odaklandığı en önemli mücadelenin başında geliyor. Çünkü halen kanser dünyada en sık ölüm sebeplerinin başında geliyor. Dolayısıyla kanserin tedavisi kadar tanısı da önemli. Hem tanı hem de tedavi anlamında hakikaten son derece önemli gelişmelerin de olduğu malum. Bu çerçevede dünyadaki bilim insanları da sürekli kanser teşhis ve tedavisiyle ilgili yoğun bir şekilde çalışıyorlar, gayret ediyorlar. Ve biyoinformatik kavramı da giderek özellikle sağılıkla ilişkili kişilerin gündemine daha fazla giriyor. Burada kanserle ilgili dizileme çalışmaları son derece önemli ama bunun sadece metropollerde ya da gelişmiş sağlık kuruluşlarında yapılması değil, aynı zamanda gelişmiş sağlık kuruluşlarından uzakta bulunan hekimlerin de bu konuyla ilgili bilgilendirilmesinde yarar olduğu açık. Bugün DSÖ ile Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü arasında imzalayacağımız bu protokolle buradaki bilgi birikiminin taşradaki meslektaşlarımıza aktarılmasında önemli bir adım atmış olacağız.”

Konuşmaların ardından DSÖ Türkiye Temsilcisi Berdyklychev ve Rektör Ünüvar, “Yeni Nesil Dizileme ve Veri Analizi Kursu” düzenlenmesine ilişkin protokolü imzaladı.

Dekan, enstitüsü müdürü ve ilgili akademisyenler ile DSÖ yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen program, anı fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.

 

 

 

Diğer

tümünü görüntüle