Güneş Kursu

Güneş Kursu

Ankara Üniversitesi’nin sembolü olan Güneş Kursu, genellikle Hitit uygarlığına ait bir eser olarak kabul edilir ve çoğumuzda Ankara ve Anadolu çağrışımlarını uyandırır. 1935 yılında Hamit Zübeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık tarafından bulunan eser, ilk kez Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından sembol olarak benimsenmiş, Ankara Üniversitesi kurulduktan sonra da Üniversite’nin sembolü olarak Güneş Kursu kullanılmıştır.

Güneş Kursu’nun anlamı ve öyküsü ile ilgili olarak Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu ilginç bilgiler aktarıyor:

Güneş Kursu’nun, Alacahöyük’te Atatürk’ün emriyle 1935 yılında başlayan kazılarla açığa çıkartıldığını, bu eserin Hitit öncesi döneminin yani Hatti döneminin bir eseri olduğunu belirten Prof. Dr. Çınaroğlu şunları söylüyor: “Güneş Kursu tunçtan yapılmış olup günümüzden yaklaşık 4250 sene önce dini merasimlerde ya da diğer merasimlerde standart olarak kullanılıyordu. Aynen Mehter Takımı’nın standartları gibi bir işlevi vardı. Sallandığı zaman ses çıkartıyor ve bu ses de o merasime katılanlara bir huşu veriyordu. Güneş Kursu’nu oluşturan yuvarlak dünyayı ya da güneşi temsil ediyor. Altta, iki adet boynuza benzer çıkıntı var ama boynuz değil. Ne olduğu kesin olarak henüz bilinmiyor. Üzerinde yer alan çıkıntılar ise doğanın çoğalmasını, üremeyi temsil ediyor. Kuşlar da aynı şekilde yine doğanın çoğalmasını, doğadaki hürriyeti anlatıyor.Bunun Güneş Kursu olduğu, benzer bir eserin gü-neş şeklinde ve ışınları yayar biçimde ele geçmesiyle anlaşıldı ve dolayısıyla bunların hepsine Güneş Kursu dendi.”

Güneş Kursu’nun, Hititlerin Anadolu’ya gelmelerinden yaklaşık 300 sene önce yapıldığını ve kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Çınaroğlu, Hatti Kavmi’nin ise Anadolu’da Türkçe’nin de içinde bulunduğu Azyanik dili konuşan en eski kavim olduğunu dile getiriyor. Güneş Kursu’nun Alacahöyük’te Hatti beylerinden birinin mezarında bulunduğunu da belirten Prof. Dr. Çınaroğlu, buna Alacahöyük dışında hiç bir yerde rastlanmadığını, Hatti kralları öldüğü zaman bunun gibi 4-5 sembolle birlikte gömüldüklerini kaydediyor.

A. Çınaroğlu, “Alaca Höyük Erken Tunç Çağı Kralı Mezarları ve İkiz İdoller”, Arkhaia Anatolika 1 (2018), 1-14. DOI: 10.32949/Arkhaia.2018.0