Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Ankara Üniversitesinde bir araya geldiği öğrencilere, Türkiye Milli Uzay Programı ve insanlı ilk uzay misyonunu anlattı.
Tıp Fakültesi Morfoloji Yerleşkesi Ord. Prof. Dr. Abdülkadir Noyan Konferans Salonu’nda düzenlenen Gençlik Buluşması, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç, rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.
Bakan Kacır, Rektör Ünüvar ve Astronot Gezeravcı, söyleşi öncesinde Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Okulları öğrencilerinin fuaye alanında sergilediği projelerle ilgili bilgi aldı.
“Araştırmacılarımız ve Öğrencilerimiz İçin İlham ve Motivasyon Kaynağı Olacak”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Üniversitesinin uzay bilimlerine ilişkin yerleşkesine Türkiye’de gelecek nesillere ilham kaynağı olacak Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın isminin verilmiş olmasından ötürü Rektör Ünüvar’ın şahsında tüm Ankara Üniversitesi camiasına teşekkür ettiğini belirtti.
Ankara Üniversitesinin, bundan 70 yıl kadar önce uzay bilimleri alanındaki çalışmaların temellerinin atıldığı çok önemli bir üniversite olduğuna vurgu yapan Kacır, “Bugün Alper Gezeravcı isminin uzay bilimlerine ilişkin yerleşkeye verilmiş olması da bundan sonra Ankara Üniversitesindeki araştırmacılarımız, öğrencilerimiz için ilham ve motivasyon kaynağı olacaktır” dedi.
“Milli Teknoloji Hamlesinin Öznesi ve Sahibi Türk Gençliğidir”
Milli Teknoloji Hamlesinin öznesi ve sahibinin Türk gençliği, TEKNOFEST kuşağı olduğunu ifade eden Kacır, “Her ne yapıyorsak, milli teknoloji adına Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hangi programları, hangi projeleri gerçekleştiriyorsak işin merkezinde hep Türk gençliğini görüyoruz. Türk gençliği kendisini ispat etti. Bugün Türkiye, savunma sanayiinde elde ettiği, havacılıkta elde ettiği başarıları genç insan kaynağına borçlu. Sizler gibi gencecik insanların kurduğu teknoloji takımları, teknoloji girişimleri, mühendislik ekipleri, proje ekipleri, araştırma grupları Türkiye’yi savunma sanayii ve havacılıkta tam bağımsızlık yolunda güçlendirdi ve küresel ligde en üst seviyeye çıkarmayı başardı” diye konuştu.
Başka ülkelerle mukayese edildiğinde Türkiye’nin en önemli avantajının genç nüfusu olduğunu aktaran Kacır, şöyle devam etti:
“Bizim nüfusumuzun ortanca yaşı 33, Avrupa ülkelerinin ortanca yaşı 43, Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinin ortanca yaşı 47-48. Biz onlardan 10-15 yaş daha genciz. Bu çok kıymetli, çünkü dünyayı genç insanların geliştirdiği teknolojiler dönüştürüyor. Günde 4-5 saatimizi alan cep telefonlarımızdaki uygulamaların hepsini 20’li, 30’lu yaşlardaki insanlar geliştiriyor. Bizim de teknoloji takımlarımızda yaş ortalamamız 27-28. Yani savunma sanayii şirketlerimizde, havacılık şirketlerimizde, Türkiye’nin araştırma gruplarındaki insan kaynağımızın yaş ortalamasına dönüp bakın, ortanca yaşımızın 20’lerde olduğunu görüyoruz. Bu muazzam bir güç kaynağı Türkiye için. Ve biz bu anlayışla gerçekten gençlerimizin önünü açmayı, onların önündeki engelleri kaldırmayı en önemli hedefimiz olarak görüyoruz.”
Son dönemde Türkiye’de gençlerin Bayraktarlarla, Akıncılarla, Aksungurlarla, Ankalarla, Hürkuşlarla, Hürjetlerle, Ataklarla, Gökbeylerle Kızılelmalarla, Kaanlarla Türk’ün imzasını gökyüzüne attığını kaydeden Kacır, “Demek ki bizim evlatlarımız dünyada başka milletlerden geri kalır işler yapmıyorlarmış. Yeter ki biz onların önündeki engelleri kaldıralım, yeter ki devletin güçlü iradesi, sağlam iradesi onların yanında olsun. İşte biz bu anlayışla inanıyoruz ve biliyoruz ki Türkiye için daha yapacak çok iş var. Ve en önemli görevin Türk gençliğinin önünü açmak olduğunu düşünüyoruz. Ve sadece savunma sanayiinde değil, sadece havacılıkta değil, bunu sanayinin ve teknolojinin tüm alanlarında gerçekleştirmek istiyoruz. Uzay da bizim için çok kıymetli bir alan. Uzay tüm dünya için çok kıymetli bir alan. Uzay alanındaki araştırmalar 60 yıldan fazla zamandır yeryüzündeki pek çok teknolojik gelişimin tetikleyicisi oldu. Uzay alanında yapılan keşifler yeryüzünde bulunan pek çok teknoloji ürününü doğurdu. Aynı zamanda uzay ekonomisi giderek büyüdü. Bugün küresel uzay ekonomisi 600 milyar dolar. İnsanoğlu yılda 600 milyar doları uzay alanındaki yatırımlara harcıyor. Ve bu daha da artacak. Aynı zamanda çok stratejik bir alan. Bu alanlardaki teknolojik gelişmeler Türkiye’ye muazzam bir stratejik kazanım getiriyor. Ve Türkiye bu alanda sıfır noktasında değil” ifadelerini kullandı.
“Türk Bilim Tarihi İçin Yeni Bir Sayfa Açıldı”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uzun yıllar Türk Hava Kuvvetleri’nde jet pilotu olarak hizmet etme onurunu yaşamış Alper Gezeravcı’nın ay yıldızlı bayrağımızla birlikte Uluslararası Uzay İstasyonu’na çıktığını ve bu görevle Türk bilim tarihi için yeni bir sayfa açıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk bilim insanları için, Türk araştırmacıları için alanında en ileri düzeydeki araştırmaları yapma imkânını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onlara sunduğunun ispatıdır. Bizim hiçbir insanımız, hiçbir araştırmacımız hiçbir alanda dünyanın en ileri işlerini yapma konusunda bir eksiklik hissetmeyecektir. Türkiye bir bilim ülkesi olacak, bir teknoloji ülkesi olacak, bir sanayi ülkesi olacak ve bu bilimsel araştırmaların ve araştırmacıların öncülüğünde olacak. Bize düşen de araştırmacılarımızın bu alanda yürüttükleri çalışmaları en ileri düzeyde gerçekleştirmelerini sağlayacak işler yapmak.”
Alper Gezeravcı’nın 14 gün olarak planlanan, uzatmalarla birlikte 18 gün süren uzay misyonu boyunca içlerinde Ankara Üniversitesinin araştırma projesinin de bulunduğu 13 bilimsel araştırma projesini başarıyla tamamladığını kaydeden Kacır, “Bu aslında Milli Teknoloji Hamlesi aşısının Anadolu’daki karşılığının ispatıdır. Bu Türkiye’nin artık gençleriyle, çocuklarıyla geleceğe bilim ve teknolojiyle yürüdüğünün ispatıdır. Bu misyonla birlikte artık Türk çocukları için, Türk gençleri için bizler için başka milletlerin çocuklarına ait olduğu gerekçesiyle kurmaktan vazgeçeceğimiz hiçbir hayal kalmamıştır. Bizim çocuklarımızın, bizim gençlerimizin hayalleri Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu gibi ufkun sınırlarını aşmıştır artık. Ve biz bu yolculuğa devam edeceğiz. Bu programları sürdüreceğiz” dedi.
“İnşallah Bir Uluslararası Uzay Limanı Kuracağız”
Türkiye’nin insanlı uzay araştırmalarında yeni programlar başlatacağını, yıllar içinde belki uzaya yeni astronotlar göndereceğini ifade eden Kacır, “Öncelikle bu alanda teknoloji geliştirme kabiliyetimizi daha da artıracağız. Uluslararası Uzay İstasyonu’nu yenileme projelerine dahil olacağız. Uzay erişim projelerimizi hızlı bir şekilde tamamlayacağız. İnşallah önce kendi uydularımızı kendi roketlerimizle uzaya fırlatabilen ülkelerden biri haline geleceğiz. İnşallah bir uluslararası uzay limanı kuracağız. Böylelikle uzaya bağımsız erişim konusunda çok önemli bir alt yapı da kazanmış olacağız. Türkiye’nin Milli Uzay Programı hedeflerinin tümünü Türk gençliğiyle birlikte tek tek gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
“Alper Gezeravcı Hepimiz İçin Büyük Bir Gurur Kaynağı Oldu”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, ilk kez bir Türk astronotun, Türkiye Uzay Ajansının açtığı astronotluk başvuru kriterlerini sağlayıp, zorlu aşamaları tamamlayarak Türkiye’nin uzay serüveninin temsilcisi olduğuna vurgu yaptı. Alper Gezeravcı’nın çok ciddi bir hazırlık sonrasında uzaya çıkan ilk Türk astronot olduğunu belirten Ünüvar, “Hepimiz için çok büyük bir gurur kaynağı oldu. Ve bunun Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız yılın hemen ertesinde olması ayrıca çok büyük bir gurur ve onurdu. Orada çok önemli bilimsel deneyler de yaptı. İçinde Ankara Üniversitesinin bir projesi de vardı ve o projenin de gerçekten uzay misyonunun bir parçası olması ayrı bir gurur kaynağı” dedi.
Ankara’da astronomi bölümünün bulunduğu tek üniversitenin Ankara Üniversitesi olduğuna dikkat çeken Ünüvar, “Dolayısıyla Ankara Üniversitesinin bu projenin bir parçası olması tesadüf değildir. Cumhuriyet döneminde kurulan ilk üniversite sıfatıyla da bu gururu fazlasıyla yaşıyoruz. Tabii bu hayalin gerçekleşmesine inanan tüm ilgili kurum ve bireylerimize güç veren, Milli Teknoloji Hamlemizin ve Milli Uzay Programımızın mimarı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır ve ekibine, Türkiye Uzay Ajansına bu vesileyle çok teşekkür ediyor, bizlere bu gururu yaşattıkları için onlara şükranlarımızı ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
“Gençlerimizin Her Biri Birer Alper Gezeravcı Olmak İçin Hayaller Kuracaktır”
Elde edilen bu başarı ve tecrübenin, Türkiye Yüzyılı’nda şahlanmaya devam edecek olan Milli Teknoloji Hamlesine de büyük bir güç vereceğinin altını çizen Ünüvar, şöyle devam etti:
“Gençlerimizin her biri birer Alper Gezeravcı olmak için hayaller kuracaktır. Nitekim dışarıda da sevgili genç kardeşlerimizin bu heyecanı yaşadığını sayın bakanımızla bizzat müşahede ettik. Artık yeni bir çağdayız. Yeni sistemlerin, yeni verilerin konuşulduğu, nesnelerin internetinin, yapay zekanın, bulut bilişimin, sanal ve artırılmış gerçekliğin, Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi kavramlarla bütünleşen artık süper akıllı sistemlerin konuşulduğu bir dönemdeyiz. Üniversiteler olarak bize de çok önemli görevler düşüyor. Bu görevleri yerine getirmek için de çalışıyoruz. Ankara Üniversitesi olarak, devletimizin ve milletimizin bizlere sunduğu imkanları yine milletimizin üstün yararı için kullanmayı temel ilke edinmiş durumdayız. Bu bağlamda sorumluluklarımızın farkındayız. Avantajlarımızın farkındayız. Türkiye genç ve üretken bir nüfusa sahip ve bu genç ve üretken nüfusu biz teknoloji ile buluşturduğumuz zaman Türkiye’nin hedeflerine çok daha kolay ve kısa zamanda ulaşacağına inanıyoruz.”
“Alper Gezeravcı İsmi Yerleşkeye Çok Yakıştı”
Ankara Üniversitesi Senatosu olarak, Kreiken Rasathanesinin bulunduğu yerleşkeye Alper Gezeravcı’nın ismini verdiklerini aktaran Ünüvar, “Ankara’daki tek astronomi ve uzay bilimleri bölümü bizde. Bizim Kreiken Rasathanemiz var. 1950’li yıllarda temeli atılmış Kreiken isimli Hollandalı bir uzay bilimci tarafından. Daha sonra 1963 yılında orayı bir rasathane olarak açmışız ve görmeyenler için mutlaka görüp etkilenecekleri bir mekân olduğunu ifade edebilirim. O yerleşkemizde Kreiken Rasathanesi ifadesini şükran nişanesi olarak koruyup yerleşkeye Alper Gezeravcı Astronomi ve Uzay Bilimleri Yerleşkesi adını verdik ve hakikaten senatomuzdan oy birliği ile geçti. Oraya da Alper Gezeravcı kardeşimizin ismi çok yakıştı, hayırlı olsun. Biz bugün aynı doğrultuda, aynı çabayla inşallah çalışmaya devam edeceğiz ama artık daha güçlü bir şeklide devam edeceğiz. Bu yerleşke sadece Alper Gezeravcı’yla değil, bundan sonra yeni Alper Gezeravcı’lar yetiştirmek üzere yaşayacak” ifadelerini kullandı.
Açış konuşmalarının ardından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ve diğer protokol üyeleri ile öğrenciler, açılış kurdelesini kesti.
Rektör Ünüvar, Bakan Kacır ve ilk Türk astronot Gezeravcı’ya Ankara Üniversitesinin sembolü Güneş Kursu takdim etti. Kacır, Ünüvar ve Gezeravcı, salondaki katılımcılarla öz çekim yaptı.
“Bu Bilim Misyonunun Asıl Sahibi Sizlersiniz”
Daha sonra Alper Gezeravcı, katılımcılarla bir söyleşi gerçekleştirerek, Türkiye’nin Milli Uzay Programı ve insanlı ilk uzay misyonunu anlattı.
Gezeravcı, söyleşi öncesinde, Türkiye’de uzay alanında en temel çalışma alanlarından birini teşkil eden ilk rasathanelerden birinin olduğu yerleşkeye isminin verilmiş olmasından onur duyduğunu belirterek, Ankara Üniversitesine teşekkür etti.
Salonda üniversite öğrencilerinin yanı sıra ilkokul çağındaki öğrencileri de görmekten son derece mutlu olduğunu belirten Gezeravcı, öğrencilere, “Bu bilim misyonunun asıl sahibi sizlersiniz” dedi.
Asıl görevin uzay yolculuğunu tamamladıktan sonra başladığını ifade eden Gezeravcı, “Türkiye’nin 81 ilini tek tek gezeceğiz. Sadece bir defa değil, bütün turumuzu tamamlayıp tekrar tekrar yine gezeceğiz. Bu bizim boynumuzun borcu. Yapılmış olan iş, elde edilmiş olan başarı, ülkemizin, Türkiye Cumhuriyeti’mizin, devletimizin iradesiyle sizlerin geleceğini daha da parlatmak üzere, yürüyeceğiniz her türlü yolda ilham almanız için gerçekleştirilmiş olan bir görev. Fazlasıyla hak ettiğimiz, ancak zamanın akışı içerisinde 100. yılımıza kısmet olan bir görev” ifadelerini kullandı.
Gezeravcı, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.
https://x.com/AnkaraUni/status/1776300236375212438?t=8RBGxmvGIB7YHrzFxB6sJg&s=35
Türkiye’nin İlk Astronotu Alper Gezeravcı Ankara Üniversitesinde Öğrencilerle Buluştu
