Üniversitemizden Meme Kanseri Teşhisinde Yeni İlaç

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyofarmasötik Üretim Araştırma ve Geliştirme (RÜAG) Merkezince, meme kanserinin erken tanı ve teşhisi ile uygulanan tedavinin etkinliğini görmede kullanılacak ilaç geliştirildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Başkanı ve RÜAG Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Nuriye Özlem Küçük, ‘Floroestradiol F-181’ isimli ilacı yakın zamanda Sağlık Bakanlığı’nın onayına sunacaklarını söyledi.

Türkiye’de ilk ve tek merkez

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde, 2012 yılında Kalkınma Bakanlığı projesiyle RÜAG merkezi kuruldu. Türkiye’de ilk ve tek olan radyoaktif ilaç üretim, araştırma ve geliştirme merkezinde, yeni nesil kanser ilaçları üzerinde çalışmalar yapılıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı ve RÜAG Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Nuriye Özlem Küçük liderliğindeki ekip, ilk olarak normal görüntüleme cihazlarıyla tespit edilemeyen ‘paratiroid adenom’ hastalığına teşhis konulmasını sağlayan ilaç geliştirdi. Sağlık Bakanlığı’nca Ankükolin’ ismiyle ruhsatlandırılan ilaç 20 Ocak 2022’de tanıtılırken, Ankara Üniversitesi ilk ilaç ruhsatını bu ilaçla almış oldu.

Meme Kanseri İçin Yeni İlaç

Prof. Dr. Nuriye Özlem Küçük liderliğinde çalışmalarını sürdüren ekip, bu kez meme kanserinin erken teşhisinde kullanılacak yeni bir ilaç geliştirdi. ‘Floroestradiol F-18’ isimli ilaç, meme kanserinin erken tanı ve teşhisinin yanında uygulanan tedavinin etkinliğini görmek amacıyla da kullanılacak. Meme kanserinde kullanılan hormon tedavisinin etkinliğinin ya da tümörün yapısının ne kadar değişik veya karışık olduğuna dair görüntüleme yapmayı sağlayan ilaç yerli ve milli imkanlarla geliştirildi. Kısa adı ‘FES’ olan ilaç yakın zamanda Sağlık Bakanlığının onayına sunulacak.

Prof. Dr. Nuriye Özlem Küçük, Merkezde kansere karşı yeni görüntüleme ajanları (ilaç) bulduklarını söyleyerek şunları paylaştı: “Şu anda yerli ve milli imkanlarla kansere karşı 2  görüntüleme ajanı bulduk. Meme kanserine karşı yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz ‘Floroestradiol F-18’ ilacımızın çalışmalarını tamamladık. En yakın zamanda Sağlık Bakanlığı’na dosyamızı sunacağız ve ruhsatlama işlemine başlayacağız. Bu ilaç ‘Ankükolin’den sonra yerli ve milli imkanlarla üretilen ikinci ilacımız olacak. Bu ilacın amacı şu; her tümör heterojendir, yani hepsi aynı model hücreden oluşmaz ve her hastaya verdiğiniz ilaç aynı etkiyi göstermez. Bu ilaç, meme kanserinde kullanılan hormon tedavisinin etkinliğinin ya da tümörün yapısının ne kadar değişik veya karışık olduğuna dair görüntüleme yapmak ve tedaviyi anlamak açısından oldukça yararlı.”

“Sağlık Bakanlığı’na sunmak üzereyiz”

Ankara Üniversitesi ile birlikte iş birliği yaparak çalışmalarda yer alan firmanın operasyon müdürü Erkan Özdoğan ise, yerli ve milli kaynaklarla ürettikleri yeni nesil kanser ilaçlarıyla hastalara umut olmaya devam ettiklerini belirtti.

Özdoğan, “Ankükolin ismiyle kamu-özel iş birliği ile ilk ilaç ruhsatımızı aldık. Devamında şu an için meme kanseri üzerinde bir çalışma yapıyoruz. Yine yerli ve milli kaynaklarla geliştirdiğimiz ve akademisyen hocalarımızla çalıştığımız ‘Floroestradiol F-18′ kısaca FES’ diye tabir ettiğimiz bir ürün üzerinde çalışıyoruz.

Çalışmalar ile ilgili açıklama yapan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ankara Üniversitesinin Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri olduğunu vurgulayarak Ankara Üniversitesi tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen bu ilacın üretiminde katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür etti. Ankara Üniversitesinin sağlık alanındaki çalışmalarının her alanda devam ettiğini dile getiren Rektör Ünüvar, yapılan bu çalışmaların sağlık alanında ülkemizi ve üniversitemizi dünyada daha üst sıralara taşıyacağını kaydetti.

Diğer

tümünü görüntüle