Ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlanan jeopark ve jeolojik miras kavramı, Üniversitemiz ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından 16 Ocak 2014 tarihinde ortaklaşa düzenlenen “UNESCO Anlayışı Çerçevesinde Jeopark ve Jeolojik Miras” konulu çalıştayla ele alındı. Çalıştayda, Kula Belediye Başkanı Selim Aşkın tarafından “Kula Jeoparkı’nın Uluslar arası Tescil Öyküsü”, Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal tarafından “Kızılcahamam-Çamlıdere Jeoparkı’nın Doğuşu ve Gelişmesi”, Bitlis Vali Yardımcısı Alperen Yılmaz tarafından “Nemrut-Süphan Jeopark Girişimi”, Prof. Dr. Zeki Kaya tarafından “Türkiye Doğal Miras Alanları ve UNESCO Ölçütleri”, Prof. Dr. İhsan Çiçek tarafından “Biyoçeşitlilik ve Alan Yönetimi”, Dr. Fuat Şaroğlu tarafından “Jeolojik Miras Konusunda Ulusal ve Uluslar arası Gelişmeler”, Dr. Erol Timur tarafından “Jeolojik Miras Çalışmaları” ve Doç. Dr. Yıldırım Güngör tarafından “Türkiye’nin Hassas ve Ender Doğal Oluşukları” konularında sunumlar yapıldı.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, kültürel ve jeolojik mirasın korunması konusunda yeterince duyarlı olunamadığını, konunun sadece alanlarına çit çekip birkaç turiste göstermek değil; onu yeniden üretmek, yeniden hikâyeleştirmek, yeniden masallaştırmak, tiyatrosunu, sinemasını, öyküsünü, şiirini yazmak, sanatını yapmak gerektiğini kısaca Jeolojik miras konusunda sadece jeoloji mühendisleri odasının, birkaç belediyenin veya ilgili genel müdürlüklerin ilgilendiği bir alandan söz etmek yerine herkesin sorumluluk aldığı bir alandan bahsetmek gerektiğini ifade etti.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de “Jeolojik mirasın gelecek kuşaklara aktarılması, korunup aktarılırken de anlaşılması çok önemli noktalar. Bunun da en güzel örneği jeopark uygulamaları. Jeoparklar, bizim o kültürel mirasımızın okunması, anlaşılması, anlaşılarak gelecek kuşaklara aktarılması ve aynı zamanda yerinde korunması bağlamında çok önemli uygulamalar. Bunun da çok güzel örneği, Üniversitemizin paydaşı olduğu Kızılcahamam’daki jeopark uygulaması.” dedi. Kızılcahamam Jeoparkı’nın çok daha fazla paydaşlarca sahiplenilmesini de isteyen Prof. Dr. Erkan İbiş, Üniversitemizin, bilim ve eğitim anlamında her türlü desteği vermeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.
Toplantının açılışına katılan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Mahir Küçük, dünyada 962, Türkiye’de de 11 adet dünya miras alanı bulunduğunu söyledi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Dündar Çağlan, dünya tarihinin, insanlık tarihinden daha az önemli olmadığını, jeositlerin korunup gelecek nesillere aktadırlamıs gerektiğini belirtti.
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya ise jeolojik alanların korunması konusunda sivil toplum kuruluşlarına her türlü katkıyı vereceklerini belirtti. Koruma alanlarının, mutlaka bilim insanlarının katkılarıyla ortaya konulması gerektiğini ifade etti.
MTA Genel Müdürü Mehmet Uzer ise Türkiye’nin, derinlerdeki madenlerin aranmasına ancak 5-6 yıldır başladığını, çünkü bunun için daha özellikli cihazların gerektiğini kaydetti.Ülkemizin, madenciliğin daha başında olduğunu belirten Mehmet Uzur, madencilik yapılan alanların da yeniden doğaya kazandırılması gerektiğini belirtti.
Üniversitemiz öğretim üyesi ve Kızılcahamam Jeoparkı’nın önemli isimlerinden Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, “Global Jeopark Anlayışı ve Jeolojik Miras” konulu sunumunda, bir yerin jeolojik miras olduğuna kimin karar vereceği ve buraları kimlerin koruyacağı sorularına yanıt aradı. Buraları devletin korumasının yeterli olmadığını, orada yaşayan insanların koruması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, buralarda, ziyaretçilere bölgeyi anlatan rehberlerin ve ihtiyaçlar için altyapının olması gerektiğini söyledi.
